Urla'da hayat...önce günaydın... sonra biraz güneş... biraz aşk, biraz tenhalık, biraz sıcaklık... serin bir deniz... doğanın sonsuz cömert duruşu... şehre bir başkaldırı ve ardından güzel bir uyku. Bu sözler sanıyorum Urla'yı anlatmaya yeterli değil.
İzmir ilinin batısında, yarımadanın başlangıcında bulunan ilçemiz, ismini Latince ve Rumca " sazlık" anlamına gelen Vourla sözcüğünden almıştır.
Çok kültürlü geçmiş yaşamının izlerini, sokak aralarında arnavut kaldırımlarına ve eski taş evlerin duvarlarına saklamış Urla, hayal gücünü destekleyen keşiflere açıktır. Yüzyıllık zeytin ağaçlarıyla, koca yemişiyle, murt cinsi mersini ve defne ağaçlarıyla, benzersiz Enginarı, bağları ve olağanüstü şarap ve şarap evleriyle, yaz kış yemyeşil olan tepeleriyle güneşe ve denize gülümseyen Urla bir kez daha yaşamı kutluyor.
Klazomenia Antik Kenti zamanında kullanılan Klazomenai Zeytinyağı İşliği, Anadolu’nun ilk zeytinyağı üretim tesisi olup bu topraklarda bulunan en eski zeytinyağı işliği olma özelliğindedir. Urla’nın iskele bölgesinde 1992 yılında başlayan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılmış olan işlik, aslına uygun olarak restore edildikten sonra 2005 yılı sonunda ziyarete açılmıştır. Antik kent Klazomenia'da kullanılan zeytinyağı küplerinin görselleri Mehtap Süner Susuzlu tarafından çini sanatıyla buluşarak, Mitera 1905'in duvarlarını süslemektedir.